Babamın son sözleri

Garibin derdini gurbette olana sor,
Visal özlemini aşkına kavuşamayana sor,
Vatansız hayatın ne anlamı var, ne de tadı,
Bunu da vatanından cüda olana sor.

Hazırlayan: Abduréhim Gheni Uyghur

 

Garibin derdini gurbette olana sor,

Visal özlemini aşkına kavuşamayana sor,

Vatansız hayatın ne anlamı var, ne de tadı, 

Bunu da vatanından cüda olana sor. 

 

                                                                        “Garip ruh” romanından

 

 

  Bugün 23 Mayıs, hiç unutamayacağım bir gün. Bugün benim için en bu dünyadaki değerli insan olan babamın sesini en son duyduğum ve babam başta olmak üzere 19 akrabamdan ayrı düştüğüm gün. 5 sene önceki bu günde, yani 23 Mayıs 2017 günü babamla telefonda son kez konuştum.  O gün babamın söylediği her kelime daha dünkü gibi aklımda. 

  – Nasılsın baba? İyi misin? Annem rahmetli olduğundan beri yüzün hiç gülmedi, üvey annem sana iyi bakıyor mu? Senin çok sevdiğin ve gurur duyduğun oğlun, bu zorlu günlerinden yanında olamadı, seni teselli edemedi. Sen hastalandığında ziyaretine gelemedi, sana bakamadı. Evlatlık görevimi yerine getiremedim. Bunları düşündükçe kendimi suçlu hissediyorum.   Telefonda konuşurken “Bu vefasız oğlunu affet baba!” diye ağladığımı hiç unutmam. Babam “- Oğlum, üzülme. Senin böyle yurt dışında gurbetçi olacağını kimse düşünmezdi. Olsun, her şeyde bir hayır vardır. “Vatanın sağ olursa, yüzün hiç solmaz” demiş atalarımız. Gurbette her şeyin tam olsa da, hep bir yanın eksik hissedersin, hiçbir zaman tam anlamıyla mutlu olamazsın. Gariplik seni türlü zorlukların üstesinden gelerek cesurca yaşamaya mecbur edecektir. Şimdiye kadar bizim bile görmediğimiz nice zorluklarla karşılaştın, dünyayı ve kendini daha iyi tanıma fırsatı buldun. Umarım neden anne babanı, akrabalarını, çocukluk arkadaşlarını ve buradaki işini bırakıp yaban ellerde elgin olmayı seçtiğinin cevabını bulmuşsundur. Nerede yaşarsan yaşa, doğup büyüdüğün ana vatanını hiçbir zaman unutma. Ailene iyi bak, çocuklarını güzelce eğit. Gurbette seni avutacak ve mutlu edecek olan eşin ve çocuklarındır. Onları mutlu edersen beni mutlu etmiş olursun.” diye bana öğütlerde bulunmuştu.

  Ben kendimi bildim bileli babam rahmetli dedemin sözünü hep dinlerdi, bir dediğini iki etmezdi. Biz Uygurların “Atası razı olandan Allah da razı olur” diye bir atasözü vardır. Herkes bunu bilir ve ona uyardı.  Elbette ben de bundan müstesna değildim. Babamın öğütlerine hep kulak verir, onu sever sayar, saygıda kusur etmezdim. Bu son konuşmamız sırasında babam bana “Oğlum, sen şimdi dini inancı, örfü ve adedi bizimle tamamen farklı olan bir ülkede yaşıyorsun. O ülkenin kanunlarına uyan iyi bir vatandaş olarak yaşayasın. Alın terinle ve helal kazançla yaşamını idame ettiresin. İşte o zaman her yerde değerin olur. Hollanda senin ikinci ana vatanın, çocuklarının ise artık doğup büyüdüğü ana vatanı oldu. Sen nasıl yaşarsan evlatların da senden onu öğrenecektir. Onlar için çok çalışarak iyi bir örnek ol, onları çok iyi eğit.” demişti. 

  O konuşmamızda babam sanki içine doğmuş gibi bana çok güzel öğütlerde bulunmuştu, ancak ben ise bunun son konuşmamız olacağını aklımın ucundan bile geçirmemişim. Göz açıp kapayıncaya kadar aradan 4 sene geçmiş. Şu sevecen, çalışkan, samimi ve sevgili babacığımın sesini çok özledim. Onun siması gözümün önünden hiç gitmiyor. Bazen rüyamda babamla çok güzel muhabbet ettiğimizi görüyorum. Bazen gördüğüm rüyamdan korkular içerisinde uyanıyorum. Babacığım, seni çok özlüyorum. Senin değerini gün geçtikçe daha iyi anlıyorum.  Zira ben de baba oldum ve çocuklarımı iyi eğiterek onları sağlık bir şekilde büyütmenin ne kadar zor olduğunun farkına vardım. Babacığım, sen sık sık “Ben çalışırım yavrum için, yavrum çalışır yavrusu için” derdin. Yavrularımı her omzuma aldığımda bu sözlerin aklıma, siman ise gözümün önüne gelir. Sen babalık görevini yerine getirdin, benim ise daha yeni başlıyor. 

  “Oğul babanın sırrıdır” derler. Kendimin olumlu yanını fark edince bunun senden bana kalan genetik bir miras olduğunu düşünerek cenabı Hakk’a şükrediyorum ve bunu çocuklarıma aktarmaya çalışıyorum. Senin şu tebessüm eksilmeyen yüzün bana her zaman güç veriyor. Senin şu ağır başlı duruşun bana sabırlı olmayı öğütler her zaman. Senin sevgi ve nefretin bana hak ve batılı, dost ve düşmanı ayrıt etmeyi öğretir. Sen benim şanlı ecdadım ve yol göstericimsin. Sen sevgimin kaynağısın babacığım. Eğer hayattaysan esen kal baba! Hakkın rahmetine kavuştuysan eğer, mekanın cennet olsun canım babacığım!

 

 

 

                                                                                   Türkiye Türkçesine aktaran: Erkin Köktuğ