Doğu Türkistan Milli Ordusu’nun Kuruluşu ve Tasfiye edilmesi

Doğu Türkistan Milli Ordusu’nun Kuruluşu ve Tasfiye edilmesi

Doğu Türkistan Milli Ordusu’nun Kuruluşu ve Tasfiye edilmesi

Abdurehim Gheni Uyghur

1.  Doğu Türkistan Milli Ordusu’nun kuruluşu

Bugün 8 Nisan, 77 yıl önce Gulca’da Doğu Türkistan Milli Ordusu kurulduğu kutlu bir gün.  20. Yüzyılda Doğu Türkistan bölgesi çok büyük siyasi olaylara sahne olmuştur. 1931-1934 yılları ve 1944-1949 yılları arasında Doğu Türkistan’da Çin işgaline karşı artan bağımsızlık girişimleri, Uygur yakın çağ siyasi tarihinde unutulmaz izler bırakmıştır. Özellikle 8 Nisan 1945 tarihinde kurulan Doğu Türkistan Milli Ordusu, 1949 yılında dağıtılana kadar olan süreçte şanlı bir tarih yazmıştır.

Cellat Şıng Şıtsay (Sheng Shicai), 1943 yılında aniden Sovyetlere sırtını çevirince ertesi yıl Doğu Türkistan’da ikinci defa büyük ölçekli ayaklanmalar başladı. 9 Nisan 1944 tarihinde eski SSCB’nin Gulca konsolosluğunun destek ve yardımlarıyla Gulca Nahiye Pazarı’nda (şimdiki Gulca şehri) Şıng Şıtsay ve Milliyetçi Çin (Kuomintang)  rejimine karşı yeraltı örgütü olan Gulca Kurtuluş Örgütü (Gulca Azatlık Teşkilatı) kuruldu ve Alihan Töre örgüt reisi olarak seçildi. 

  14 Ağustos 1944 tarihinde Fatih Muslimov, Ekber, Seyit ve Gani Batur gibi kahramanların önderliğinde Nilka ilçesinin Ulastay dağlık bölgesinde silahlı direnişçi örgütü kuruldu. Aynı yıl Ekim ayının başlarında Nilka direnişçileri, Milliyetçi Çin rejiminin dayanılmaz zulmüne karşı ayaklandılar ve kısa sürede bir çok galibiyet elde ederek Nilka ilçe merkezini düşmandan kurtardılar. Paniğe kapılan Çin rejimi aceleyle Ürümçi’den üç binden fazla asker naklederek ayaklanmayı bastırmaya çalıştı, ancak ardı ardına hüsrana uğratıldı. Ayaklanan halk Gulca’ya yürüdü ve Harembağ, Havaalanı ve Liang Shang savaşları sonucu Gulca’yı işgalci Çin rejiminin elinden kurtararak 12 Kasım 1944 tarihinde Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin kurulduğunu ilan ettiler.

 8 Nisan 1945 tarihinde Gulca’da Doğu Türkistan Millî Ordusu’na sancak teslim töreni yapılarak düzenli ordunun kurulduğu resmi olarak ilan edildi.  Askerî üniformalar Sovyet ordusu örnek alınarak diktirildi. Apolet, nefte ve ordu tuğları belirlendi; madalya ve nişanlar dağıtıldı. Ordu karargahına bağlı askerî teçhizat kısmı, siyasi büro, askerî yapı kısmı, askerî mahkeme, askerî harekat kısmı gibi birimler tesis edildi. Sovyet Kızıl Ordusu’ndan kaçarak Gulca’ya gelip yerleşen Çarlık Rusya ordu komutanlarından Palinov baş komutanlığa, Mazharov karargah komutanlığa, Uygurlar arasından Zunun Teyipov baş komutan yardımcılığına, Gani Batur Askerî Mahkeme başkanlığına, Abdülkerim Abbasov Siyasi Büro başkanlığına atandı. Düzenli ordunun askeri varlığı 40 bin kişiden oluşmaktaydı.

Bu ordu yeni kurulmasına rağmen vatanı düşman işgalinden kurtarma iradesi yüksek ve cengâver bir ordu olduğundan çok kısa bir sürede kuzeydeki üç ili de Çin istilasından kurtardı ve Çin ordusunun en sağlam savunma hattı, Çin rejiminin Doğu Türkistan’daki politik merkezi – Ürümçi’nin en sağlam savunma duvarı olarak bilinen Şiho ve Cing savunma hatlarını imha edip Ürümçi’ye doğru ilerledi. Ürümçi’ye 150 kilometrelik mesafede olan Manas ırmağının kenarına gelen ordu ırmağı geçerek taarruza geçmek için emir bekledi. Aynı zamanda Güney harekat orduları oluşturularak Tanrı Dağlarının güneyine doğru düşman işgalinden kurtarma harekatları başlatıldı. Harekatla birlikte bölgeye gizli görevlileri göndererek Çin rejimine karşı ayaklanmaları organize ettiler. Güneyde Taşkorgan ve Taşmalılardan oluşan silahlı örgüt kurarak Çin rejiminin elinde bulunan yerlere doğru genel taarruza geçtiler. Düzenli ordu stratejik öneme sahip Bay ve Onsu ilçelerini düşman işgalinden kurtardı ve Çin  askerleri Aksu şehir surları içinde muhasaraya alındı. Diğer bölgelerdeki silahlı örgütler de peşi sıra kendi bölgelerindeki Çin rejim ordularını etkisiz hale getirdiler. Çin ordusunun büyük bir kısmı şehir surları içine hapsedilmiş oldu.

Tam da bu sırada 2. Dünya Savaşı henüz sona erdiğinden Milliyetçi Çin rejim lideri Jiang Jieshi ABD Başkanı Roosevelt aracılığı ile Stalin ile irtibata geçerek Moğolistan’ın bağımsızlığını tanıma,  Lvshun ve Dalian limanlarının Sovyetlere kiralanması ve buralarda Sovyetlerin asker bulundurmasına izin verme, Kuzeydoğu Çin’de demir yol yapma yetkisini verme gibi konularda taviz verme koşuluyla Doğu Türkistan’ın Çin hudutları içerisinde kalması için anlaştılar. Anlaşma sonucu Sovyetler Doğu Türkistan’dan tüm askerî danışman ve elemanlarını geri çağırmakla kalmayıp silah, teçhizat ve mühimmat satışını da durdurdu. Üstelik Doğu Türkistan hükumetini Milliyetçi Çin rejimi ile masaya oturmaya zorladı.

Birkaç aylık çetin geçen görüşmeler sonucu 1946 yılının Nisan ayında taraflar arasında “11 Maddelik  Antlaşma” imzalanarak Doğu Türkistan Cumhuriyeti hükumetinin adı kaldırıldı ve yerine koalisyon hükumeti kuruldu. Doğu Türkistan Millî Ordusunun mevcudu azaltılıp 6 alay olarak yeniden düzenlendi. Güneyde ayaklanan on binlerce silahlı örgüt üyesi silahlarını teslim ederek evlerine döndüler. Ancak Milliyetçi Çin rejimi antlaşmayı ihlal ettiği için koalisyon hükumeti dağıldı ve Doğu Türkistan vekilleri 1947 yılının Ağustos ayında Ürümçi’den Gulca’ya döndüler. Akabinde ordu mevcudunu yeniden arttırarak 5 atlı alay, 3 piyade alayı ve 1 atlı taburdan oluşan 30 bin kişilik daha muntazam bir ordu kurdular.

1949 yılında Çin komünistleri Milliyetçi Çin orduları ile yaptıkları nihaî savaşta galebe çaldılar ve Milliyetçi Çin rejimi Tayvan’a doğru çekilmeye başladı.  Aynı yılın Haziran ayında Çin komünist liderlerinden Liu Shaoqi Sovyetler Birliği’ne özel görüşmeye gitti. Görüşme sonucunda Sovyet yetkilileri Çin komünistlerinin Doğu Türkistan topraklarına girme adımını hızlandırması gerektiği önerisinde bulundular. 14 Ağustos 1949 tarihinde Çin Komünist Parti (ÇKP) vekili Deng Liqun beraberinde 3 görevli ve bir telgrafçı ile birlikte Almatı üzerinden Gulca’ya geldi. Çin kaynaklarına göre 18 Ağustos günü Mao Zedong, Ahmetcan Kasımî’ye telgraf göndererek Eylül’de gerçekleştirilecek Çin ulusal siyasi istişare kongresine davet etmiş ve 20 Ağustos günü Ahmetcan Kasımî, Mao Zedong’un telgrafına yanıt vererek davete icabet edeceğini bildirmiştir. 1944 – 1949 yılları arasındaki Milli kurtuluş mücadelesi sürecinde Sovyetler Birliği adına Gulca’da görev yapan istihbarat görevlisi doktor Hakim Cappar ile Yarulla Bekov’un Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra yayımladığı anılarında yazdığına göre Kurtuluş Mücadelesi liderlerinden Ahmetcan Kasımî önderliğindeki heyet 24 Ağustos 1949 tarihinde Almatı’da Moskova’dan gelen yüksek mevki sahibi bir görevli ve Kazakistan Cumhuriyeti devlet istihbarat teşkilatından bir Kazak yetkili ile görüştüler. Bu görüşmede Sovyetler Birliği yetkilileri tarafından Ahmetcan Kasımî ve beraberindeki heyet üyelerine, Beijing’da gerçekleştirilecek ÇKP ilk ulusal siyasi istişare kongresine herhangi bir siyasi talepte bulunmaksızın ve şart koşmaksızın iştirak etmeleri ve Çin’in siyasi programlarını desteklemeleri önerildi. Ahmetcan Kasımî bu teklifi reddederek kendilerinin kongreye katılmaları halinde Doğu Türkistan’ın siyasi kaderi belirlenecekse öncelikle bağımsızlık talep edeceklerini, en kötü ihtimal federatif yapı esaslarına göre haklarını talep edeceğini, aksi takdirde bu kongreye katılmasının bir önemi olmayacağını kesin bir dille ifade etti. Çok çetin geçen bu görüşme aynı gün gece yarısına kadar devam etti. Tartışmanın artması sonucu Ahmetcan Kasımî, İshakbek Munonov ve Delilkan Sugurbayev  gibi liderler nihayetinde ÇKP’nin en azından milli sorunu Sovyetleri örnek alarak çözmelerini, yani cumhuriyetler birliği kanununu tanıması gerektiğini ifade ettiler. Ancak Moskova vekilleri buna dahi memnun edici bir yanıt vermediler. Görüşme sonuçsuz bir şekilde sona erdi.

Çin hükumeti bugüne değin Ahmetcan Kasımî ve beraberindeki heyetin 24 Ağustos 1949 tarihinde Almatı’dan ayrılarak 27 Ağustos günü Beijing’da gerçekleştirilecek kongreye katılmaya giderken Baykal gölü civarında kötü hava koşullarından dolayı uçak kazası sonucu hayatlarını kaybettiklerini iddia ederek merhum heyet üyelerinin Beijing’daki kongrede herhangi bir millî ve siyasi hak talebinde bulunmayacağının ve onların Çin Halk Cumhuriyeti’ni tamamen desteklediğinin propagandasını yapmaktadır. Ancak Uygurlar Ahmetcan Kasımi önderliğindeki heyetin suikasta kurban gittiklerine inanmaktadırlar. 

2. Doğu Türkistan Milli Ordusu’nun Tasfiye edilmesi

İşgalci Çin komünist ordusu Sovyetlerin desteği ile 20 Ekim 1949 tarihinde Doğu Türkistan’ı işgal etmiştir. 20 Ocak 1950 tarihinde ise Doğu Türkistan Milli Ordusu dağıtıldı ve Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun 5. Kolordusu olarak yeniden düzenlendi. Çin rejimi, Doğu Türkistanlı askerleri bir an evvel yok etmek için onları 1962 yılında patlak veren Çin-Hindistan sınır savaşına gönderdi. Hindistan ordusuna karşı kahramanca savaşan ve destan yazan bu orduyu gören Çinliler, bu ordudan korkmaya ve kendi güvenliğinden endişe etmeye başlarlar. Bu sebeple Çin rejimi bu askerleri kendi ordularının farklı kısımlarına dağıtırlar. Askerden dönenleri ise devlet kademelerinde işe yerleştirme bahanesiyle farklı kent ve köylere dağıtırlar. En son olarak saklı kalan iki tane Alay olan 5. Kolordu 13. Tümen 38. Alay ve 14. Tümen 40. Alay, 1960 yılında Kuzey Şinciang sahra ordusu ile birleştirme yolu ile tasfiye edildi. Daha sonra ise 10 süren Kültürel Devrim sürecinde Doğu Türkistan Milli Ordusu’nun general ve askerleri, farklı suçlamalar ve suikastlar ile öldürüldü. 

Doğu Türkistan’daki Uygur ve başka Türk halklarının gururu olan ve halkımızın kalbinde unutulmaz izler bırakan kahraman ordumuz – Doğu Türkistan Milli Ordusu, Çin işgalcilerinin türlü entrikaları sonucu yok oldu. Ancak bu ordu kendi adını şanlı tarihimizin sayfalarına altın harflerle yazdırdı. Onlar bizim gururumuz ve gelecek devrimlerimizin güç kaynağı olacaktır.   

Kaynak: Nebican Tursun, “Uygur Umumi Tarihi” 

8 Nisan 2022

 

Uygur Türkçesinden Türkiye Türkçesine çeviren: Erkin Köktuğ