İstanbul’da Doğu Türkistanlıların basın toplantısı: “Uygurların Tabiiyeti Ne!”
Uygur Akademisi ile Uygur Aid (Uygura Yardım) Teşkilatının işbirliğinde, dünya çapında başlatılan “Uygurların Tabiiyeti Ne?” Kampanyasının İstanbul’daki Basın Toplantısı 24 Temmuz 2019 Çarşamba Saat 14:00’de Topkapı’daki Grand Makel Hotel’de gerçekleşti.
Yerli ve yabancı basın mensupları katıldı ve Çin’in Uygur Türklerine yönelik uyguladığı asimilasyon ve soykırım politikasına 70 civarında Doğu Türkistanlı şahitlik etti.
Uygur Akademisi ile Uygur Aid (Uygura Yardım) Teşkilatının yerli ve yabancı basın mensuplarına sunduğu bildiri şöyledir:
”Uygurların Tabiiyeti Ne!” Basın Bildirisi
Mazlum milletlerin bağımsızlıklarını destekleme ve bağımsızlık sürecine yardım etme vaatleriyle politik sahneye çıkan Çin Komünistleri 1949 yılında Milliyetçi Çin iktidarını devirince daha önceki vaatlerini unutup Doğu Türkistan halkının irade ve rızası olmadan yasa dışı bir şekilde bölgeyi silah zoruyla işgal etmişlerdir. Çin yönetimi Doğu Türkistan’ı işgal etmekle kalmamış, asimilasyon merkezli politik ve sosyal tasarımlarla bu topraklarda yaşayan Uygur Türkleri başta olmak üzere Doğu Türkistan Türklerini sistematik bir şekilde Çinlileştirmeye ve eritmeye çalışmışlardır.
Çinliler Doğu Türkistan’ı işgal etlikten sonra, bir taraftan, “Yeni Hudut» veya “Yeni Toprak” anlamına gelen “Xinjiang” adını verdikleri Doğu Türkistan toprağını ezelden Çin toprağı olduğunu, Çin’in ayrılmaz bir parçası olduğunu iddia ederken, diğer taraftan yangından mal kaçırırcasına bu topraklardaki yer üstü ve yer altı kaynakları talan etmektedirler.
Çin Komünist Devleti Uygur Türklerinin Çin Halk Cumhuriyeti’nin yasal vatandaşları olduklarını iddia ederken, diğer taraftan Han Çinlilerinin sahip oldukları yasal haklardan yararlanmalarına imkan ve fırsat vermemişlerdir. Çin Halk Cumhuriyeti Anayasası ve Etnik özerk Bölge Yasasında Uygur Türklerine özerklik statüsü tanınmasına rağmen bugüne kadar Uygur halkının gerçek anlamda bu haklardan yararlanmasına imkan verilmemiştir.
Bugün Uygur Türkleri kendi topraklarında tutsak hale düşmüş ve seyahat özgürlükleri kısıtlanmış olup, batı kaynaklarına göre 3 milyon Doğu Türkistanlı Çin’in Toplama Kamplarında işkence görmektedir.
Pasaport işlerinde çeşitli zorluk ve engellerle karşı karşıya bırakılmaktadır. Veri len pasaportlar geri alınmaktadır. Yurt dışında süresi bitmiş pasaportların süresi uzatılmamaktadır. Eğitim, ziyaret ve ticaret için yun dışında bulunan Uygur Türkleri çaresiz bırakılmaktadır. Bu tür uygulamalar Çin yönetiminin Doğu Türkistan Türklerini Çin vatandaşı olarak görmediklerini çok net göstermektedir. Bu durum Doğu Türkistan’ın işgal edilmiş sömürge ülke olduğunu teyit etmektedir.
Doğu Türkistan Türklerinin uluslararasındaki statüsü belirsizliğini korumaktadır. Bu kişiler Çin yönetimi tarafından Çin vatandaşı olarak kabul edilmiyorlarsa, Çin vatandaşı olarak muamele görmüyorlarsa, uluslararası toplum ve devletler Uygur Türklerine özel bir statü tanıması, bunların pasaport ve ikamet işlerinde ayrıcalık tanıması gerekmektedir.
Uygur Akademisi ve Uygur’a Yardım Teşkilatı (Uyghur Aid) olarak eğitim. iş, proje ve araştırma nedeniyle yurt dışında bulunan Doğu Türkistanlıların ikamet, vatandaşlık ve seyahat işlerinde ayrıcalık tanınması ve özel muameleye tabi tutulmasını istiyoruz.
Kamuoyuna Saygıyla duyurulur; 24.07 2019
– Uygur Akadeınisi ve Uygur’a Yardım Teşkilatı
Basın toplantısından kareler: