TÜRK EĞİTİM-SEN GENEL BAŞKANI: “TÜRKİYE DOĞU TÜRKİSTAN’DA YAŞANAN ÇİN ZULMÜNE SESSİZ KALAMAZ.”
Türk Eğitim-Sen Resmi İnternet Sayfası 05 Kasım 2018 Haberidir
Editör Notu:
ÇKP faşizmi tarafından Doğu Türkistan’da başta Uygur Türkleri olmak üzere Müslümanlara yönelik icra edilmekte olan biyolojik, kültürel ve psikolojik soykırımına karşı NİHAYET kilit ülke Türkiye’den gür sesler gelmeye başlamıştır. Başta Türk ocakları genel merkezi ve Aydınlar ocağı olmak üzere Türk hassasiyeti olan STK’lar ile başlayan “Doğu Türkistan’a destek Çin zulmüne lanet “duruşu artık diğer STK ve kurumlara sirayet etmeye başlamıştır.
Resmi rakamlarına göre üye sayısı itibari ile Türkiye’nin ikinci büyük büyük sendikası olan Türkiye Kamu-Sen’e bağlı Türk Eğitim Sendikası genel başkanı Talip Geylan beyefendi de Şube Başkanları Yönetim Kurulu Üyeleri İstişare Toplantısında yaptığı konuşmada Doğu Türkistan’da yaşanan zulme dikkat çekmiştir. Daha önceki yıllarda Doğu Türkistan konusunda yüksek hassasiyeti olan Türkiye Kamu-Sen ve şubelerinin son yıllarda özellikle ÇKP faşizminin zirve yaptığı günümüzde de aynı hassasiyeti misli ile sürdüreceği tarafımıza bildirilmiştir. Türkiye Kamu-Sen yetkililerinin yakın zamanda Doğu Türkistan’daki soykırımı lanetlemek ve “Çin’e dur” demek, hükumetin suskunluğunu kınamak için Türkiye genelinde kitlesel eylem yapmaya hazırlandığı öğrenilmiştir.
Biz Doğu Türkistanlılar olarak, Türk Eğitim Sendikası genel başkanı Sayın Talip GEYLAN beyefendinin hassasiyetine teşekkür ederken, daha etkili ve ses getirici eylemleri bir an evvel başlatmasını talep ediyoruz. Aynı zamanda vicdan ve iman sahibi herkesi Çin zulmüne karşı ses vermeye, Doğu Türkistan’a sahip çıkmaya süresiz davet ediyoruz.
Suriye’de koşulları normale dönen bölgelere mültecilerin geri dönmeleri için tedbiri almak onları misafir etmemiz kadar elzem bir durumdur.
Suriyeli mülteciler sorununa değinen Geylan, “Milletimiz kadirşinaslığını tarih boyunca defalarca kez gösterdiği gibi Suriye meselesinde de göstermiştir. Ülkemizde yaklaşık olarak 4 milyon mülteciyi misafir ettik. Zaten imparatorluklar kurmuş bir millet olarak bize yakışan da budur. Ama şunu da gözetmemiz gerekir: Suriye’de koşulları normale dönen bölgelere mültecilerin geri dönmeleri için tedbiri almak, artık en az onları misafir etmemiz kadar elzem bir durumdur. Çünkü görüyoruz ki, bu mesele, sadece siyasi, ekonomik değil, sosyal ve demografik anlamda da ülkemizin geleceğini etkilemeye başlamıştır.
Doğu Türkistanlı soydaşlarımıza yönelik baskı ve asimile politikası yürüten Çin yönetimini kınıyoruz.
Doğu Türkistan meselesinin de yıllardır dinmeyen yaramız olduğunu kaydeden Geylan, Son günlerde eğitim kampları adı altında Pekin yönetiminin değişik gerekçelerle soydaşlarımızı toplama kamplarına aldıklarını sıklıkla duyuyoruz. Eğitim Merkezleri adı altında TOPLAMA KAMPLARI oluşturarak Doğu Türkistanlı soydaşlarımızı baskı ve asimile politikası yürüten Çin yönetimini kınıyoruz. Hükümetimizin, başta BM olmak üzere uluslararası düzlemlerde etkili şekilde soydaşlarımızın hakkını gündeme taşımasını istiyoruz. Yine İstanbul’da birkaç gündür 11 tane Uygur Türkü’nü havaalanında bekletiyorlar. 4 milyon Suriyeliye kucağımızı açmışken, herhalde 11 tane Uygur Türkü soydaşımızı da yalnız bırakmayız.”
