Türkiye-Çin iade anlaşması Türkiye’de yaşayan Uygurları hedef alabilir.
Türkiye, Çin zulmünden kaçan binlerce Uygur için bir destinasyon olmuştur ve büyük bir Uygur diasporasına ev sahipliği yapmıştır. Ancak, 2017 yılında imzalanan ve halen Türk parlamentosu tarafından onaylanmayı bekleyen bir Türkiye-Çin iade anlaşması, Türkiye’de yaşayan Uygurları hedef alabilir ve Çin’e iadelerini hızlandırabilir.
Nordic Monitor tarafından elde edilen anlaşma metni, Uygurların Türkiye’den geri gönderilmesini tetikleyebilecek ve Türkiye’nin taraf olduğu Avrupa İade Sözleşmesi (ECE) tarafından düzenlenen iade mekanizmalarını ihlal edebilecek belirsiz ifadeler içeriyor. ECE, cezai kovuşturma veya bir cezanın infazı için aranan taraflar arasında iadeyi öngörür.
Türkiye-Çin anlaşmasının 2 (2) maddesi “her iki tarafın yasalarının da suçu aynı kategoriye yerleştirip yerleştirmemesi veya suçu aynı terminolojiyle tanımlaması önemli değildir”. Makaleye göre taraflar, suçun diğer tarafın ilgili yasalarının hükümleri kapsamına girmemesine rağmen vatandaşlarının iadesini talep edebilirler.
Türkiye onlarca yıldır Türklerle birçok kültürel ve dilsel özelliği paylaşan ve Türk milliyetçileri tarafından etnik kardeşler olarak görülen Uygurlara yardım etti ve onları savundu. Ancak Türk hükümeti son yıllarda bazı etkenlerden dolayı birkaç Uyguru Çin’e sınır dışı etti. Ayrıca, Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygurlar üzerindeki baskıları nedeniyle uluslararası kınama arttıkça, Türkiye Çin’in ekonomik ve siyasi etkisi nedeniyle sessiz kalmıştır. Dahası, Türk hükümeti geçen Ekim ayında Çin’i Uygur azınlığına yönelik ihlalleri sona erdirmeye çağıran bir bildiride 23 ülkeye katılmayı reddetti.
Türk hükümeti Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) baskısından sonra, Türk Dışişleri Bakanlığı Şubat ayında Çin’i Uygurlara baskıyı durdurmak ve Sincan’daki kampları kapatmak için çağırmak zorunda kaldı. Ancak Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bakanlığın açıklamasından iki ay sonra, 12 Nisan 2019’da Türkiye-Çin iade anlaşmasını onaylaması için hiç tereddüt etmeden Türk parlamentosuna gönderdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 13 Mayıs 2017 tarihinde bir Kuşakve bir Yol Uluslararası işbirliği Forumu’na katılmak üzere Pekin’e resmi bir ziyarette bulundu. Cumhurbaşkanı XiJinping ile görüşmesinin ardından, dönemin Türkiye Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi 22 maddeli iade anlaşmasının prosedürleri belirleyen çerçeveyi imzaladı.
https://www2.tbmm.gov.tr/d27/2/2-1798.pdf
“suçun her iki Tarafin kanunları uyarınca üst sınırı en az bir yıl süreli hapis cezası veya daha ağır bir cezayla cezalandırılabilir olması.” Madde 2 1. “iade talebinin talep eden Taraf ülkesinde verilen bir cezanın infazını gerçekleştirmek amacını taşıması halinde, iade talebinde bulunulduğu sırada, iadesi istenilen kişi hakkında infazı gereken bakiye cezanın en az altı ay olması.”
3.maddeye göre, talepte edilen tarafın, iade talebine konu suçu siyasi veya tamamen askeri olarak değerlendirmesi veya talep edilen tarafın istenilen kişiye sığınma hakkı tanımış olması, veya talep edilen tarafın, “ kişinin ırkı, cinsiyeti, dini, uyruğu veya siyasi görüşü nedeniyle yargılanması veya cezalandırılması amacıyla iadesinin istendiğine ya da yargılanma sırasında kişiye bu sebeplerden dolayı önyargılı yaklaşılacağına dair sağlam gerçekler varsa halinde iade talebi reddedilecektir; .
“Acil durumunda, iade talebi talep edilen Tarafa iletilmeden önce, Taraflardan herhangi biri, iadesi istenen kişinin geçici olarak tutuklanması için başvuruda bulunabilir.” Türk medyasına yansıyan bilgilere göre Ankara gizlice az sayıda Uygurları sınır dışı ediyor, şu anda 1000’den fazla UygurlarTürkiye’de hapiste. Bu sayı, iade sözleşmesinin parlamento tarafından onaylanmasının ardından artabilir.
Türkiye ve Çin, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mayıs 2017’de Çin’e yaptığı resmi ziyaretin ardından çok boyutlu Türk-Çin ilişkisini derinleştiren bir yargı iş birliği mekanizması kurdu. İade anlaşmasına ek olarak, Kasım 2018’de yargı makamları arasındaki işbirliğini artırmak için, her iki ülkenin adalet bakanlıkları da bir Mutabakat Zaptı (MoU) imzaladı.
İmza törenin ardından Türkiye Adalet Bakanı AbdulhamitGül, iki ülkenin liderleri arasındaki temaslar nedeniyle Türk-Çin diyaloğunun arttığını, bunun ekonomi ve ticaret,diplomasi ve yargı alanlarında iş birliğine yol açtığını vurguladı. Ayrıca Çin ve Türkiye’nin daha adli iş birliği yapacağını da sözlerine ekledi.
Mutabakat Muhtırası uyarınca, Türk hâkimler ve savcılar Çin üniversitelerinde Çin’in yargı sistemini, kültürünü ve dilini tanıyarak eğitim görmeye başladılar. Temmuz 2019’da Türk hâkimler ve savcılar Pekin’deki Çin Halk Güvenlik Üniversitesi’nde özel bir programı tamamladılar ve dil kurslarına katıldılar, program sırasında Çin yargı sistemini incelediler.
Hazırlayan : İdikut
Kaynak: