ÇİN NAZİ KAMPINDAN KURTULAN CANLI ŞAHİT- ÖLÜMLE BURUN BURUNA DOĞU TÜRKİSTAN-1
ÇİN NAZİ KAMPINDAN KURTULAN CANLI ŞAHİT- ÖLÜMLER VADİSİ DOĞU TÜRKİSTAN-(1)
-ÖGDÜLMİŞ-
Özgür Asya Radyosu Uygur Türkçesi bölümünün muhabiri Gül Çehre’nin hazırladığı 31 Ekim 2018 tarihli haberinde Doğu Türkistan’daki Çin Nazi kampından şans eseri canlı olarak kurtulan Mihrigül Tursun’un başından geçenlere yer verilmiştir. Habere göre 2016 senesi itibarıyla Çin’in Doğu Türkistan’da uyguladığı cezalandırma kamplarına atılan Milyonlarca Müslüman Türk’ün çocukları yetimhanelere gönderilirken, milletin önde gelen entelektüel, aydın ve okumuş insanlarının neredeyse tamamının bu kamplara atıldığı, dünya gündemine oturmuştur. Kamplarda işlenen insanlık suçları, nedeni bilinmeyen ölüm vakaları dünya basınının dikkatini çekmiştir.
İlk başta bu tür kampların olmadığını iddia eden Çin makamları, daha sonra uluslar arası kuruluşların ve basın organlarının ortaya attığı kanıtlar karşısından bu tür kampların “mesleki eğitim kursları” olduğu yalanını ortaya koymuştu.
Tam da bu sırada cezalandırma kamplarından kurtulup özgürlüğüne kavuşan Mihrigül Tursun kendisinin başından geçirdiği bu ölüm yolculuğunu Özgür Asya Radyosu muhabiri Gül Çehre’ye anlattı. O, bu sene henüz 29 yaşında olup, 28 Nisan 2018 tarihinde memleketi Çerçen’de yaşayan akrabalarının rehin alınması karşılığında kamptan bırakılmış. Çocuklarından bir tanesi Çin işkencesiyle öldürülmüş ve hayatta kalan diğer iki çocuğu Mısır vatandaşı olduğundan Mısır Büyük Elçiliğine sığınarak Çin’den kurtulmayı başarmış, bu sene 21 Eylül’de ABD’ye sığınan Mihrigül Tursun Çin Nazi Kampından Kurtulan İlk Uygur Türk Kadınıdır.
(Mihrigül Tursun Çin'in Kanton Şehrinde Dış Ticaretle Uğraşırken)
O Sesli olarak verdiği mülakatta başından geçenleri şu şekilde anlatıyor: 15 Mart 2015 tarihinde Mısır’da ikisi kız biri erkek olmak üzere üçüz çocuk doğurdum, akrabalarımdan uzak bir memlekette doğumdan sonra zorluk çektim ve henüz iki aylık çocuklarımı alarak 13 Mayıs 2015 tarihinde Urumçi’ye geldim. Uçaktan iner inmez Çin güvenlik elamanları tarafından alıkonuldum, telefonuma el konuldu ve Mısır’da kalan eşimle irtibat kuramadım. Çocuklarım elimden alındı, bebeklerimi emzirmem gerekiyordu, ama beni Urumçi’de bir ceza evine gönderdiler. Üç ay boyunca bu ceza evinde kaldım ve ağır işkencelerden geçirildim, 25 Ağustos 2015 tarihinde çocuklarımdan birinin vefat ettiği Urumçi Çocuk Hastanesine getirerek onun cesedini elime verdiler, diğer iki bebeğimde hastalanmıştı, ağzından yiyecek alamaz durumdaydılar, her ikisinin boynunda ameliyat izleri vardı. Onların durumu kötü olduğundan beni şartlı tahliye ettiler, ancak pasaportuma el koydular. Evimden dışarı çıkmama izin verilmiyordu, adeta ev hapsindeydim, 2017 senesi Nisan ayında Çin polisleri tarafından tekrar evimden alındım ve sözde “yeniden eğitim kampı”na götürüldüm, üç ay boyunca kampta inanılmaz fiziksel işkencelere ve aşağılamalara maruz kaldım. Bu duruma dayanamayıp sağlığımı kaybettim ve nöbet geçirmeye başladım. Ruh sağlığım da bozulmuştu, öleceğimi düşünerek beni bıraktılar, 2018 Ocak ayında tekrar yine kampa götürdüler ve o acı günleri yaşamaya devam ettim.
Özgür Asya Radyosu tarafından verilen bu haberde Mihrigül Tursun’un başından geçirdiklerinin devamının ilerleyen günlerde anlatılacağı ifade edilmiştir.
Haber Kaynağı: Özgür Asya Radyosu